Translate

26 Şubat 2017 Pazar

İtalya İçin Hazırlıklar Başlasıınnn :)

Merhaba;

Bir sonraki seyahatimiz başlıktan da anlaşılacağı gibi İtalya.
Bu sefer arkadaş grubuyla seyahate çıkıyoruz. En yakın dostumuz, nikah şahidimiz aynı zamanda iş yerinden de arkadaşımız Semih ve Semih'in vesilesiyle tanıştığımız çabucak kaynaştığımız centilmen arkadaşımız Burak. :)

Kasım ayı gibi Kappa Tur'un, 11-18 Mart aralığında gerçekleşecek olan 7 gece 8 günlük Büyük İtalya Turunu 250 Euro'ya satınaldık. Toplamda 6 şehir gezileceğiz. Napoli, Roma, Floransa, Venedik, Verona ve Milano.

Aslında İtalya için Semih'in gezginci ruhu vesile oldu. Kendisi yurt içi ve yurt dışı seyahatler konusunda oldukça bilgili, o araştırıyor bize de gitmek düşüyor. :)

Avrupa'nın en güzel ülkelerinden biri olan İtalya'yı görebilmek için hazırlıklara Şubat ayının başında başladık. Vize süreçlerinde yaşanabilecek sıkıntılar dolayısıyla bu tarz işlemlerinizi geziye en erken 20 gün kala halletmiş olmanız gerekmektedir. Aksi halde yaşanacak herhangi bir olumsuzluk nedeniyle vizeniz gezi tarihine yetişmeyebilir.

Benim pasaportum vardı yalnız yeni evlendiğim için pasaportumun üzerinde ki soy ismimin değiştirerek sürece başladım. Ardından Shengen Vizesi için gereken evrakları hazırlamaya başladık. Gerçekten çok teferruatı olan yorucu bir süreç. Yaklaşık bir hafta içerisinde hepsini toparladık. Çalıştığımız için süreç biraz uzun sürdü. Vakti olanlar evrakları daha erken hazır edebilir.

Tüm evraklar bittiğinde İtalya için vize başvuru merkezi olan Ankara-İdata'dan 17 Şubat Cuma gününe randevu aldık. Randevu aldıktan bir kaç gün sonra İdata'dan aranarak kurumun İtalya'yla anlaşmalarının bitmesi gerekçesiyle randevumuz 9 Şubat Perşembe'ye çekildi. Biz de İdata'dan verilen bilgiye göre dört arkadaş işlerimizden izin alarak hazırladığımız evraklarla birlikte yola koyulduk. 9 Şubat Perşembe günü randevu saatinde İdata'daydık. Yalnız bizi büyük bir şok bekliyordu. İdata İtalya ile olan anlaşmasını 8 Şubat Çarşamba günü bitirmiş, bizi arayan yekili bize tarihi yanlış belirtmiş. Kurumda bizimle aynı maduriyeti yaşayan bir aile daha vardı. Onlara da aynı şekilde randevu tarihi yanlış verilmiş. İdata bizi madur etti ve yeni başvuru merkezinin Ankara VFS Global olduğunu oradan randevu almamız gerektiğini söylemekten başka hiç bir şeye yardımcı olmadı. Bu tarz sorumsuzlukla karşılaşacağımız hiç aklıma gelmezdi. O gün tam anlamıyla bizim için bir zarardı. Size önerim İdata kurumundan işlemlerinizi yürütüyorsanız randevu tarihinden önce mutlaka teyit için onları aramanız.


O gün için yapılacak hiç bir şey yoktu. Mecburen Düzce'ye geri döndük.Bundan sonra ki süreçte VFS Global'in İtalya vizesi için randevu açmasını beklemeye başladık.

VFS Bekleme Salonu


Neyse ki 13 Şubat Pazartesi için VFS Global İtalya vizesi için başvuru almaya başladı. Bizde hemen sabah internetten randevularımızı aldık. Tekrar 4 arkadaş yola koyulduk. İlk gidişimizde idata'nın bize yaşattığı şoku henüz dördümüz de üstümüzden atamamıştık. Yine bir olumsuzluk yaşanırsa kaygısı yaşıyorduk. Neyse ki randevu günü yani 13 Şubat saat 9:00'da bu sefer VFS Global'in kapısındaydık. Bizi bekleyen bir şok daha vardı. Evet, şaka değil. Kurum ilk defa İtalya'yla çalışacağı için sistemleri henüz aktif olmamış, bir de öğleden sonra saat 13:00'de büyük elçi kuruma gelip açılış yapacakmış. İşlemler ondan sonra yapılmaya başlanacakmış. Yani 9:00'da ki randevumuz da 13:00'e ertelendi. Artık biz çıldırma noktasına geldik. :)





Bir önerim daha olacak bu tarz randevu işlemlerinizin onay maili kurum tarafından mutlaka size iletiliyor. Size atılan mailin çıktısını mutlaka yanınızda götürün. Herhangi aksilik yaşanması durumunda kurumda çalışan yetkililere maili gösterebilirsiniz.Bu öneriyi şu yüzden verdim. Saat 13:00'de VFS Global'e tekrar gittiğimizde bu sefer randevu listesinde adımız gözükmüyordu.


Camekanın ardında işlem merkezi
Gergin Bekleyiş
 Bizde atılan onay mailini yetkililere göstererek işlemlerimizi yaptırdık. Gerçekten her aşamada bir gerginlik vardı. Neyse ki her birimizin işlemi sorunsuzca bitti derken, Schengen Vizesini ilk defa alanların yarın konsolosluğa gitmeleri gerekliymiş.Bu prosedür için Ankara'da kalmak zorunda kaldık. Neyse ki eşimin ailesi Ankara'lıydı. Şehir dışından gelenler için bu eziyetleri düşünemiyorum. 
























Tam bu tükenmişlikle VFS Globalden çıkıyorduk ki, kurumun ilk müşterisi olduğumuz için bizi ödüllendirdiler. Bana bir buket çiçek verdiler. :) Vize sürecinde yaşadığımız süprizlerin ardı arkası kesilmiyordu. Neyse ki bu sefer ki iyi bir sürpriz oldu.

Yarın konsolostukta görüşeceğim görevlinin arkada ki gri kazaklı İtalyan olduğunu nereden bileyim :)

Sizin 14 Şubat'ınız nasıl geçti. Hayır yani benim İtalyan Konsolosluğunda ve Ankara-Düzce arasında ki yollarda geçti de :) Neyse ki artık son adım diyerek İtalya Konsolosluğunda ki randevumuza da gittik. Çok şeker bir güvenliği var. Randevu saatini beklerken bize sıcak sohbetiyle eşlik etti. Neyse vize mülakatı dedikleri şey 30 saniye, yüzüne bakıyorlar, gezinizin turistik mi olacağını soruyorlar,vs. Bunun için insanların bir gününü yiyorlar. Halbuki soracakları tüm sorunun cevabı elinde ki evraklarda var. Ama prosedür buysa yapacak bir şey kalmıyor. Aslında bu taş bir nevi bana da geldi. Ben de bir işe alımcıyım. Bir çok cv'yi görüyorum. Cv'de beni ilgilendiren görmek istediğim bilgiler kabaca yazıyor. Ama ben yine de adayı çağırıp görüşüyorum. Bunu onunla bağdaştırınca bu prosedürü az da olsa kabullendim. :)

VFS Globalin önü ve çiçeklerim

Bazen haberler çıkıyor ya şu ülkeye vize kaldırıldı, artık vize kaldırılsın, vs. Benim bir çok arkadaşım bu haberlere deli gibi seviniyordu. Ben onları o zaman anlayamamıştım. Ama şimdi çok net anlıyorum. Bir ülkeye gitmek için vize prosedürünün olmaması ne büyük bir nimet :)


Güzel şanların yanınızda olması dileğiyle :)

Kişisel Sosyal Medya Hesaplarım: 

       F: Dilek Körhasan Ulu                     İ: @_dilekulu_
     



6 Şubat 2017 Pazartesi

Flying Hanuman-Phuket

Phuket'te her güne bir kaç aktivite sığdırmaya başlamıştık.
Bugün ki aktivitemiz ise zipline :) ''Zipline belirli bir yükseklikten kendisinden daha alçak olan bir noktaya dağcılık harneslerini(zırhlı kuşam) ve makaralarını çelik halat üzerine bağlayarak ilerleme şeklidir.'' 
Zipline için yine sabahın ilk saatlerinde uyandık. Minibüsümüz bizi almaya geldi. Bizi en ünlü ve güvenilir zipline merkezi olan Flying Hanuman'a götürdü.Çok eğlenceli bir deneyim, olağanüstü güvenlik önlemleri var.
İlk başta ortam sizi biraz geriyor. Girişte ki canavara benzeyen konsept, havanın sisli puslu oluşu, ormanlar, yağmur,su sesleri vs. ama daha sonra alınan güvenlik önlemlerini vs. görünce içiniz rahatlıyor.

Korkunç Konsept

Bekleme Yaptığımız Bahçe
Zipline yapabilmek için ayakkabılarınız önemli, kapalı ayakkabılar giymek durumundasınız. Biz sandaletle gitmiştik. Orada zipline yapabilmek için ayakkabı satın almak durumunda kaldık. Ardından parkurunuzu seçiyorsunuz. Biz yaklaşık 16 parkuru olan zipline'ı seçtik. İsterseniz 25 parkuru olan da var. Ama 16'sının yeterli olacağını düşündük. Sonra grubumuz belirlendi. Grupta iki tane eğitmen bir de İngiliz iki aile grubu vardı. Anne baba, çoluk çocuk, yaşlı genç ne varsa gelmişler. :) Bilekliklerimiz takıldı. Veeeee kıyafeterimiz özenli şekilde giydirilmeye başlandı, kasklarımız teslim edildi.

Kıyafetlerim Giydiriliyor
Atom karınca olduk iyi mi:)






















Kıyafetlerimizi giydikten sonra yaklaşık yarım saat zipline yapacağımız dağdan yukarı tırmandık.Çok yorucuydu. Hani az önce yaşlıların da grupta olduğunu söylemiştim ya. O zorlu yokuşu onlar çıktı ama biz arkada nefes nefese kaldık. Helal olsun vallahi :)

 Ne tırmandık bir bilseniz :)
Neyse ki ilk zipline yapacağımız yere geldik. Güvenlik tedbirlerini asla ama asla ihmal etmiyorlar. Sizin de ihmal etmenize izin vermiyorlar. Yüksek bir ağacın gövdesine doğru merdivenle tırmandık ardından ağacın gövdesinin ortasına konumlandırılan balkona ulaştık. Balkona ulaşan herkesi kıyafetinin üstünde bulunan kancalarla ağaca sarılı olan halata kilitliyorlar. Sırası gelenin kilidini açıp zipline hattına doğru alıyorlar. Böylelikle yüksek zeminden kazara düşmeniz ihtimaline karşı önlem almış oluyorlar. Bu tüm parkur boyunca böyle sürdü.

Zipline yapacağımız karşıda ki ağaç 20 metre uzaklıktaymış. Bize nasıl kayacağımızı göstermek için bir tane eğitmen karşı ağaca geçti. Bizi orada beklemeye başladı. Aynı zamanda gelenleri de frenleyerek durmalarına yardımcı oluyor. Size tüm talimatları anlatıyorlar. Ama en önemlisi üzerinde kayacağınız ipi asla ama asla elinizle tutmamalısınız yoksa eliniz kesilir. Tüm uyarıları dikkatle dinledik. Sonra gruptakiler kaymaya başladı. Bizden de ilk kayan Orkun olsun istedim ama pikaçular beni seçti. Tedirgin olduğum anlaşılıyordu demek ki beni rahatlatmak için nereli olduğumu, Türkiye'de nasıl selamlaşıldığını falan sordular. Onlara ayak üstü Türkçe'de öğrettik iyi mi :) Derken ayrılık vakti geldi. Yüksekliği yaklaşık 30 metre olan bir ağaçtan bir ağaca doğru havada süzülmeye başladım. Müthişti. Ormanı tepeden görüyorsunuz. O kadar hızlı gidiyorsunuz ki varış noktasına yaklaştığınızda duramayacağınızı düşünüyorsunuz. Ama eğitmen sizi hemen durduruyor. Zaten olası bir ihtimalde ağaca sertçe vurmamanız için tüm yerleri yumuşak bir zeminle kaplamışlar.




Parkurlarda hep tek başınıza kayıyorsunuz. Yalnızca bir parkuru çift kişilik yapmışlar. Çiftler el ele tutuşup kayıyorlarmış. Dağın tepesinde bile romantik çiftler unutulmamış. :) Ne yapalım adet yerini bulsun diye bizde elele tutuşup kaydık. :)



Parkurlar arttıkça uzunluk ve yükseklikte artmaya başlıyor. Kayarken içinizde resmen  kelebekler uçuşuyor. Phuket'in en güzel ormanını yükseklerden görüyorsunuz. Daha ne olsun. Gittikçe zevk alıyorsunuz.Tam profesyoneleştiğinizi düşünürken parkur bitiyor.

Hatıra fotoğrafları çektirmeye başlıyorsunuz. Ardından size günün hediyesi olarak tişört veriyorlar.
Harika bir deneyimdi.

Hayatta yapmam dediğim tüm aktiviteleri Phuket'te yapmaya devam ediyordum.
Yaşasın cesaret :))

*Videoları ekledim ama bilgisayardan açarsanız izleyebiliyorsunuz, telefondan videolar izlenmiyor. :(

Girerken korktuğum cisme çıkarken meydan okudum :)



Cesaretimi tebrik biricik eşimden :)

Kişisel Sosyal Medya Hesaplarım: 

       F: Dilek Körhasan Ulu                     İ: @_dilekulu_