Merhaba,
Kaldığım yerden devam etmeye başlıyorum, izninizle.... =)
Eveeettt, Phuket'te otelimizin adının Amaya Beach olduğunu ve Patong'da olduğunu söylemiştim. Patong adanın en kalabalık ve en ünlü sahil kesimiymiş.
Önce otelden biraz bahsetmek istiyorum. Otel çok lüks değil ama rahat bir otel, temiz de aynı zamanda ve istediğiniz her neyse resepsiyondan görevliler anında yardımcı oluyorlar.
Otelin fotoğraflarını internetten aldım. odaları, girişi ve bahçesi tam olarak fotoğraflarda ki gibiydi.
Bavullarımızı yerleştirdikten sonra biraz dinlendik. Şunu da söyleyeyim Phuket ve Türkiye arasında ki saat farkı tam tamına 4 saatti. Yani biz öğle yemeğimizi yerken annemler hala uykudaydııı :)
Hava bulutluydu, ama sıcaklık 30 dereceydi ve nem çok fazlaydı. Şemsiye her daim elimizde dışarı çıktık. Çünkü muson yağmurlarına maruz kalabilirdik. Yağmur günde 3 ya da 4 kez yağıyor yaklaşık 3 ya da 4 dakika sürüyor ama bardaktan boşanırcasına yağıyor. İlginçlik şu ki hiç üşümüyorsunuz ne yağmurdan önce ne de sonra. Hava hiç serinlemiyor. Hep sıcak ve nemli. Nemden bahsetmişken saçlarıma etkisinden de bahsetmek istiyorum :) Dalgalı bir saç yapım var. Genelde düzleştiriyorum.Bu yüzden çok dökülüp, kırılıyorlar. Phuket'e adım attığımızdan beri saçlarıma hükmedemedim. Tel tel oldular, kabardılar, toplayamadım bile. (Fotolarda göreceksiniz zaten :)) Düzleştirmeyi bırakın tarağı bile elime alamadım.:) Böylelikle saçlarımla ilgili çok önemli bir şey deneyimlemiş oldum. Saçlarımın dökülmesi azaldı, toparlandı. Artık Türkiye'ye döndükten sonra da saçlarımı doğal haliyle kullanmaya başladım. Saçlarımın dökülmesi durdu. :) Bu da Tayland'ın bana hediyelerinden biri oldu.
Phuket'te bu mevsimde sokağa şemsiyesiz çıkmak, gardını almadan dövüşmek gibi bir şey :) |
Otelin karşısında ki o küçük meydan |
Otelden dışarı çıktığımızda karşımızda önce bir meydan vardı hemen ardında da Patong Sahili karşımızdaydı. Önce sokaklarını merak ettik. Phuket'in en büyük alışveriş merkezi Jung Jeylon yürüme mesafesindeydi, yemek için oraya gitmeye karar verdik. Sokaklar sağlı sollu masaj salonlarıyla doluydu. Tayland'lı kızların müşteri çekmek için uzatarak 'Hello Massageeeeeee' diye salonlarına çağırmaları hala kulaklarımda :) Hatta eşim taklitlerini bayağı iyi yapıyordu :) Tropikal meyve stantları, döviz büroları, küçük tur şirketleri her yerdeydi. Ayrıca şu meşhur tuk tukları da şehrin her yerinde görmeniz mümkün. Tuk tuk şehir içi ulaşımı sağlamak için kullanılan bir tür motor taksidir.
Jung Ceylon Girişi |
Ne yani onca yoldan gelmişiz işaretlemeyek mi =) |
Yaklaşık 1 km yürüdükten sonra Jung Jeylon'a ulaştık, girişinde Burger King vardı, yemeğimizi orada yedik. İlk önce Burger King'i görünce çok sevinmiştim çünkü ben Türkiye'de çok gidiyorum. Soslarını ve hamburgelerini seviyorum ama Tayland'da hamburgerlerinden aynı tadı alamadım. Sos olarak ise bir tek ketçap mayonez var, bir de 'Chili' dedikleri tatlı acı bir sosları var. Ben çok keyif alamamıştım. :)
Jung Ceylon'un İçi |
Daha sonra Jung Ceylon'un içini turladık, hiç gittiniz mi bilmiyorum ama Bolu'da ki Highway Avm'nin büyük versiyonu gibiydi. (Eşim benimle aynı fikirde değil,o hiç benzetemedi :) )
Bizim Tayland'a gittiğimiz dönemde Tayland Kralı öleli yaklaşık 4-5 gün olmuştu. Bu nedenle yas ilan edilmiş, şehrin her yerine onu anmak için siyah konseptler kurulmuş (adını bilmiyorum), hatta insanların çoğu üzüntülerini belli etmek için siyah kıyafetler giymeye başlamış. İlgimizi çeken bu anının fotoğrafını sizlerle de paylaşıyorum.
Alışveriş merkezinin içinde harika bir dondurmacı vardı orada, bir top dondurma 40 baht'tı(3,5 tl civarında). Oraya göre pahalı bile denilebilirdi. Çok lezzetli ve büyüktü. Mağazalar ise Türkiye'de ki gibiydi. Mango, Adidas, İ Store, vs. vardı. Türkiye'ye göre ucuz fiyatları vardı. :) Caddeleri ve Jung Ceylon'u iyice gezdikten sonra güneşi kaçırmamak için hemen sahile gitmeye karar verdik. Tam alışveriş merkezinden çıktığımız anda Tayland'lı bir kız önümüzü kesti, bize selfie çubuğunu 100baht yani yaklaşık 5.5 tl'ye sattı. İyi de oldu.
Eşim ve dondurması |
Selfi Çubuğunu Alırken Test Etmek Şart :) Bu aradaTuktuk arkamda :) |
Alışveriş konusunda önemli bir şey söylemek istiyorum. Ben tatile gitmeden önce Phuket'te alışveriş konusunda çok yazılar okumuştum. Hemen hemen her yazıda mutlaka pazarlık yapın diyordu. Gerçekten öyle size olabildiğince yüksek fiyat söyleyip sonra pazarlıkla da neredeyse 1/3 fiyatına o ürünü alıyorsunuz. Biz bunu daha ilk günden fark ettik :) Size de pazarlık yapmanızı öneriyorum.
Biz ilk günden alışveriş yamadık çünkü bizi önümüzde bekleyen 9 gün vardı. :)
İyice dolaştıktan sonra güneşi kaçırmamak için zamanımızın geri kalanını sahilde geçirmeye karar verdik. Bir çabukta otele dönüp üstümüzü değiştirdik ardından hemen sahile indik.
Deniz, ıslanan kumun yaklaşık 15 metre kadar ilerisinden başlıyordu. Denize girenlerin kafası küçücük gözüküyordu sahilden =) Bu da demek oluyor ki denize girmek için eşyalarınızı sahile bırakarak yaklaşık 20-30 metre kadar ilerliyorsunuz. Bizim başımıza hırsızlık gibi bir olay gelmedi çok şükür ama insan yine de bilmediği bir yerde tedirgin oluyor. Bu konuda bizim şansımız otelimizin sahile çok yakın olması sebebiyle değerli eşyalarımızı yanımıza almamıştık. (Ama insan telefonunu da yanından ayıramıyor ki :)))) Neyse Allah'a emanet demekten başka şansımız yoktu. :)) Size de önerimiz sahile giderken değerli eşyalarınızı yanınıza almamanız.
Denize girenler gerçekten de küçük gözüküyor, değil mi :)
Ben Karadeniz kızıyım, hırçın dalgalara, denizin hemen derinleşmesine, savuran akıntılara alışkınım.Ama bu denizi tanımıyordum.Aklımda deli sorular oluştu. Eşimi hemen soru yağmuruna tuttum. :) Hemen derinleşiyor mu? Akıntı var mı? Dalgalar sert mi? Deniz çekiyor mu? Su soğuk mudur? vs... Eşim başına geleceklerin farkındaydı beni tuttuğu gibi denize getirdi merakımı gidermek için:) Deniz de hava gibiydi görüntüsü bozuk ama kendi sıcacık, dalgalar yumuşacık, akıntı yok. Hayatımda bu kadar sakin bir deniz görmemiştim. Dalgalara uzaktan baktınız mı sizi alıp götürecekmiş kadar sert gibi gözüküyor ama resmen vücudunuza bir tüy değmiş gibi hissiyle çarpıp geçiyor.
Akıntısı yok denize nereden giriyorsanız oradan çıkıyorsunuz. Güneşin batışına şahit olduk. Çok keyif aldım. O an tüm yorgunluğumu unuttum desem yeridir. Hayatımızda ki tüm stresleri ardımızda bırakıp o an deşarj olduk :) Neresi olursa olsun tatil herkese yarıyor. Eeee iki düğün atlattık tatil bize de yarasın değil mi? Hak ettik :)
Unutmadan söyleyeyim hemen sahilde jet ski ve deniz paraşütü yapabiliyorsunuz.
360 derece çekimle sahili göstermeye çalışıyoruz :)
Denize gidip şımarmayan bizden değildir =)
Ne huzurluydu ama :)
Phuket'de akşam yemeğimizi ve bir sonra ki yazımda sizlere ileteceğim.
Umarım yazdıklarım yeterli olmuşur.
Görüşmek üzereeee :)
Kişisel Sosyal Medya Hesaplarım:


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder